bu aralar..


En güzel yazılar gece yarısı yazılanlardır der yazarlar, sanırım çok daha dingin ve huzur verici saatler olduğundan bende gece yazmayı ve okumayı sevenlerdenim.

Odamın içi bir dolu kitap yığını :) ve öyle maymun iştahlıyımki daha kapağını açmadıklarım varken, karanfil sokak, sahaflar çarşısı, d&r,  seyyar v.s. gördüğüm her kitapçı tezgahının önüne kendimi dar atıyorum. Kitap okumasını sevenler de benim gibi mi bilmiyorum resmen kendimi kaybediyorum zaman orada dursun da ben hepsini ellerimin arasından geçiriyim istiyorum üstelik acaip de bi durum beliriyor; mutlaka her kitabın bir sayfasını gelişi güzel açar içimden -bu kitap benim için ne mesaj verecek diye saçma bir düşünceye kapılır, eğer gerçekten elektriğim tutuyorsa ki; bu çok tuhaf bir düşünce belki; cümle yada olay dikkatimi çektiği andan itibaren bilirim ki o kitap artık benimdir..



Prensibim haline getirdiğim en önemli durumsa; hayatta gördüğüm cisim nesne yada insan her şeyin bir elektriği olduğuna inanışım. Kitap da bana göre yaşayan bir canlı bilmem şimdi bana gülen -bu kız kafayı mı yemiş diyen varsa :) ki olabilir bu çok ince hesap işidir arkadaşlar kütükleme dalıp olaya kafa yormayanlar derhal sayfamı terk edebilir yada merakı varsa ne demek istiyormuşum gözleriyle okuyup mantıklarını çalıştırmalarını rica ve hatta istirham ederim...

Paslanmadığı yada çürümediği her nesne yaşayan bir canlıdır, bu bir gazete olabilir yıllardır kullandığınız tencere olabilir geçen yıl yazdığım bir yazıda da değinmiştim araba yada elektrik direği de olabilir bu tür cisimler hammaddeden mutasyona uğrayıp farklı bir şekle bürünse bile şöyle mantıken düşündüğünüzde ağacı kesiyorsunuz onun öldüğüne inanıyorsunuz görüntü itibariyle haklısınız ama o odun parçası haline geldiğinde bile canlı kalabiliyor sonuçta yanmamış sadece işlenmiş, farklı bir cisme dönüşüyor ve ellerinizin içinde kitap olarak dolaşıyor. Sanıyor musunuz ki o kitap cansız bir varlıktır :) değil arkadaşlar daha derine inmek istemiyorum araştırabilirsiniz minicik bir atom parçasından başlayarak diye küçük bir tüyo verebilirim..

Ve devam edeyim, hayatın tüm yorgunluklarını atmaya çalışıyorum dinleniyorum okuyorum, düşünüyorum, anime film hastası olduğum için anime dizilerimi izliyorum her Türk vatandaşı gibi ev işlerimi itina ile yapıyor dış işlerini tıpkı bir osmanlı erkeği gibi hallice yoluna koymaya çalışıyorum.Dahası karakalem çalışmalarıma devam ediyorum bitirdiğim bir resmim vardı takip ettiğim bir sayfaya göndermiştim ama öylesine, hiçbir düşünce gütmeden tabii. Allahım inanamadım bir dolu beğeni ve süper ötesi yorumları görünce şok oldum, üstüne birde 2 yerden teklif gelince arkadaşlar neye uğradığımı şaşırdım biri kasım ayında çıkacak olan bir öykü için 19 adet resim çizme teklifi bir diğeri de; iranlı bir hatunun resmini çizmemdi iranlı hatuna henüz cevap veremedim çünkü elimde  bitmesi gereken bir iş var fakat kitap olayına hocamın destek ve onayını alarak işe başlama startı verdik :) e bundan güzel bir durum olamazdı benim için...

Eylül ayını her zaman sevdim, şimdi gibi...ılık bir esintinin koluna girmiş sıcak güneş üzerinizde gezinirken farklı bir his değişik bir duygu yaşatıyormuş gibi geliyor bana..eylül ayının naif bir yanı var: sizi yormaz, üşütmez ama terletmezde..şiir ayıdır, duygusal bir aydır, hassas bir aydır tabii yine bana göre :)

Yoga ve reiki'ye her gün olmasa da zaman zaman yer ayırmaya çalışıyor farklı konuları araştırıp, bir basamak daha tırmanmaya debeleniyorum..insanın bir uğraşısı olması gerektiği düşüncesindeyim o yüzden güzelliğe değil, beyne baktığım için kalabalığın içinde zaman zaman yalnız olduğumu hissediyorum..

bu güne not düşülecek son şeyse; fazlaca bilinmeyen o efsaneyi araştırmaya devam ediyorum,üstteki resim hala bitmedi ve değerli birine hediye edilecek umarım beğenir diyor; tüm dost ve sevdiklerime sevgilerimi yolluyorum, enerjinizi kaybetmeyin ;) iyi geceler..

Yorumlar

  1. Merhabalar.

    Cenab-ı Hakk, kulu Muhammed'e gecenin bir yarısında kalkmasını ve okumasını buyurdu. Çünkü gece okumasının daha tesirli olduğunu söylüyordu. Hem insanı gündüz geçimliliğiyle oyalayacak işleri olacaktır. Demem o ki, tespitiniz doğru. Gerçekten gece hem okumak, hem de yazmak için en ideal bir zaman dilimi.

    Eylül ayının tüm insanlar üzerinde değişik bir etkisi vardır. Yılın oniki ayından hiçbiri Eylül ayı gibi değildir. Bu nedenle Eylül ayına yazılmış romanlar, hikayeler, şiirler, anılar, filimler vs. çoktur. Bu ayın bir hazan ayı olması da ona ayrı bir mevsimsel güzellikler katmaktadır.

    Güzel bir sonbahar geçirmenizi ve tüm güzellikleriyle birlikte dolu dolu bir Eylül yaşamınızı diliyorum.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep bey hoş geldiniz :) bilmediğim bir şey daha öğrendim sayenizde gece okumanın manevi boyutu farklıymış demekki..
      haklısınız eylül ayının çok farklı bir tılsımı var sizinde böyle düşünmenize çok sevindim :)
      hepimiz dilerim güzel bir hazan mevsimi yaşarız sevgi dolu insanca kardeşçe, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim sayfa ziyaretlerini uzun zamandır yapamadığım için (yorucu zamanlar içinde bulunduğumdan) gelemedim en kısa zamanda sayfanızdayım üstadım, yüreğinize sağlık..

      Sil
  2. Merhaba Gülçincğim,
    ılık bir pazar sabahında güne senin sana has seni anlatan ama çaktırmadan karşıya da olumlu mesajlar veren yazınla başlamak güzeldi. Ne zamandır sayfana gelmemiştim iyi oldu. Okumayı ben de çok seviyorum tabi fırsat bulabildiğim oranda. Evet canım yaratılmış her şey canlıdır, hareket halindedir. Su bile, dağlar bile;"Sen dağları görürsün de, onları yerinde durur sanırsın.Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler. (Bu,) her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.
    kalemine sağlık canım, yaptığın resimlerden paylaşırsan sevinirim. Öpüyorum canım, selam ve sevgilerimle gönlünce huzur içinde bir pazar geçirmeni diliyorum.
    sağlıcakla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. süpersin Yaren'im :) bak akıl akıldan üstündür tamda konacak cümle buydu *sen dağları görürsün de onları yerinde durur sanırsın* kuran kerimdir değil mi ağzına sağlık..yazıya getirdiğin farklı bir bakış açın var senin her zaman ve hem tarzını hem düşüncelerini çok beğeniyorum :)
      çok teşekkür ederim Hanifeciğim, resimlerimin çoğu hala yarım olduğu için bitirdiklerimi zaman zaman sayfaya koymaya çalışıyorum farklı da anlaşılmak istemediğim için yayınlamamaya gayret gösteriyorum, seninde yüreğine ellerine sağlık ziyaretin çok sevindim :) sevgilerimle öpüyorum seni..

      Sil
  3. İyi pazarlar Gülçinnur,
    Kitapların canlı olduğu konusuna bende katılıyorum, her okuduğum kitaptaki karakterler bana arkadaşlık eder günlerce :)
    Karakalem harika, bence hiçbir eksiği yok, teklifler çok güzel, anlaşılan bu sonbahar keyifli ve yoğun geçiyor senin için,
    Sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoş geldin hobistanyam :)
      aynı düşüncelere sahip bir arkadaşımın olması beni çok memnun etti :) seninde canlı arkadaşlarının olması çok güzel..
      o yukarıdaki başlangıç olan kısımdı bir hayli ilerlemiş durumda bilmiyorum yoğun mu geçecek yoksa dingin mi :) umarım hepimizin istediği yürekten geçirdiği gibi olur herşey..sana mesaj yazmıştım ama sanırım görmedin, sevgilerimle öpüyorum seni :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar