2013..


Ve 2013'ün ilk yazısı....
geçen yıl 02-01-2012 yeni yıldır bize sürpriz yapar dedik gözümüzü hastanede açtık..
02-01-2013 dedik vira bismillah sabah korkudan gözümün birini açtım diğeri kapalı bişey olacakmı acaba diye tedirgin bekliyorum ses yok..yavaşça kalktıımm evin içini turladım hane halkı gayet iyi;
-ohh çok şükür deyip bi çay demledim, keyifli bir kahvaltı yaptık misafirlerimizle birlikte..
Hepinize yeni yılda önce sağlık diliyorum ve sonra mutluluk ve başarı ve bol bereketli savaşsız, şehitsiz, entrikasız kazasız belasız bir yıl yürekten çok içten diliyorum..



Bense; deli derviş misali kendimi inzivaya çektim, dinleniyorum kursuma gidiyorum resim hocamı özlemişim kurşun kalemi özlemişim hasret gideriyorum çizmek istiyorum, çiziyorum acemice..hayatın bizi çizdiği gibi..
bazen sildiği bazen renklendirdiği gibi...çizip, çiziliyoruz işte kendi dünyamızda..Elime telefon almıyorum, aranmıyorum diye sitem edenleri aramıyorum, kimseyi merak etmiyorum, kafamı yormuyorum, yorgunluğum dürtüyor birtek ona da -çok konuşma seni dinlemeyeceğim, dinleneceğim diyorum..Güzel rüyalar görüyorum ruhuma hafif bir tebessüm bırakıyorum reikime devam ediyorum açıkçası besleniyorum :) müzik ruhun gıdasıdır, vitamin depoluyorum internete çok fazla girmiyorum, küçük bir uğraşım daha var onunla debeleniyorum, dostlarım bana küsmesin bloğuma gelmiyor diye; bir dinleseniz hak vereceksiniz..Çok yorucuydu 2012 beni aldı 8 şiddetinde çarptı oturttu, istediğim hiç bir şeyi yapamadığım gibi yılın 7 ayı ayağım hastaneden çekilmedi bütün bir yıl çok çalıştım çok emek verdim dik durmak için ama sonunda pes ettim ha; kaybettimmi -evet kaybettim bir çok şeyi kaybettim para değil bu dediğim; kendimi çok hırpaladım horladım  hırlandım, mutsuz oldum, aldatıldım dizlerimin dibinde affedilmeyi beklendim, ve bir gün ağladım; çok ağladım, rahatladım..affettim, affetmeyi öğrendim biliyormusun günlüğüm bir sabah -ben ne ara sabrımı bu kadar büyütebilmişim diye kendime şaşırdım, gerçekten şaşırdım ama içimdeki o zarif ve hassas ruhum çok incindi, bir türlü hayat karşısında ince düşüncelerimi kalınlaştıramadım çizgimi bozupta birazda vurdumduymaz olayım diyemedim kahretsin bu çok büyük bir eksiklik; çok ciddiyim demir lady olamadım ders aldım, biraz yüzümü sertleştiririm, dur bi deneyim dedim; hakaktten yapamadım ya bravo bana..

Yüksek topukların bitmesine az kaldı; arkasında valery sinelnikov'un -niyetin gücü- kitabı onun arkasında da; -kaplumbağa terbiyecisi- var belki geç kalmış olabilirim okumuş olanlar için ama bana göre kitabın asla modası olmaz, o kendi başına dünyanın en güzel paylaşım abidesidir..Kültür elçisidir kitap..uzakları yakın eden, tanımadığım bir yazarın hislerini  anlamaya çalıştıran anlamlaştıran küçük bir insandır dünyası büyük kendi küçük bir cücedir..Elimde geliştirmeye çalıştığım bir öykümün peşindeyim çok şey yapıyorum galiba belkide hiç bir şey..Yemek ve kek börek tarifi veremiyorum belki ama bende sevdiğim şeylerle uğraşıyorum..Ve bir gün biraz daha olacağım günü bekliyorum..bu cümleyi yazarken aklıma blogcu ağabeyim,dostum İsmail kaptan'ın  :) Amerikaya gitmeden -sen bir gün olacaksın o ışık sende var hemde çok iyi olacaksın diyerek veda ettiği cümlesi geldi..Işık....Üstadım mum alevindeyim..kah cılız kah güçlü..
Kaderden kim kaçmış kurtulmuşki; ben firar edeyim..

Enson blogumun istastikleri çok dikkatimi çekiyor andekdotlarımın arasında o'da olsun:
Ve mesela en çok -hafız osman ve vav 1.sırada-1133 defa tıklanmış (ki; sürekli o sayfadan giriş yapılıyor farkındayım)
2.sırada -Lavinia'nın hikayesi-579 kez
3.sırada-Gala ve Dali aşkı-471 kez
4.sırada-Mavi pencereli evler okunmuş..-406 kez
Aramalara gelince; mevhibe meziyet beyat 1.sırada
2.sırada -gulcinnur.blogspot.com
3.sırada-vav
4.sırada-gala ve dali aşkı diye devam etmiş
Arama kelimeleriyse işte buna çok gülüyorum acaip kelimelerle benim bloğumu keşfedenler olmuş
-salak ve saç
-el öpmek ne demek
-gülçin kimdir :) kim olacak benim tabiiki
son olarak da -genelevler nerede :))) bu kuvvetle muhtemel gibi salakça bir cümle kurayım -mavi pencereli evler yazıma istinaden aramalarda ortaya çıkan bir durum..
toplamda bir yıl boyunca -18,400 kere tıklanma almış bir sayfayım..
yurt dışında 1.liği -1367 defa'yla  Abd başı çekmiş;
2.liği-885 tıklanmayla Almanya
3.lüğü-598 kez Rusya (kökenimin yarısı)
4.lüğüyse- 158 kez tıklanmayla Hollanda diyerek birleşik Arap emirliklerine kadar sürüp gitmiş..
Okuyan, takip eden herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum, sağ olun var olun

yeter bu kadar gevezelik eski blogumdan kalma hikayeler tıkıştıracağım biraz, hepinize saygılar ve sevgiler..

Yorumlar

  1. Merhabalar,

    2013'ün ilk yazısı başlıklı bloğunuzu okudum ve çok etkilendim. Bu bloğu kim okusa etkilenir. 2012 yılının getirdiği tüm olumsuzluklar öyle bir kangren olmuş ki, her sabah uyanırken "acaba bugün yine ne olumsuzluklar yaşanacağının korkusuyla, ürkekliğiyle" yataktan doğrulmak kadar daha kötü bir başlangıç olamaz! Yazınızda da belirttiğiniz gibi yılın 7 ayını hastane köşelerinde geçirmişiniz. Konuya vakıf olmamakla birlikte hastanede yaşanan her neyse, büyük geçmiş olsun diyor ve Cenab-ı Allah'tan acil şifalar diliyorum. Bu yıl ben de sık sık hastanelerde oldum. Bu nedenle hastanaede geçen günlerin zorluğunu bilirim. Yazınızın içinde bir de "aldatılma" gibi bir kelimeyle karşılaştım ve bu kelime beni de son derece üzdü. Konu her neyse bilmiyorum ama, affetmek insanın büyüklüğünün şiarıdır. Aldatan değil, aldatılan kazanır, affetmeyen değil affeden kazanır.

    2013 yılının sizinle birlikte tüm insanlığa sağlık, huzur ve mutluluklar getirmesini diliyorum.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep bey hoşgeldiniz :) biraz öyle oldu 2012 yılında yaşadıklarımdan galiba çok etkilendim belki daha fazlası vardı ama onları anlatmak istemedim çok teşekkür ederim sağ olun..
      Sizin rahatsızlığınız nedir bilmiyorum Rabbim şifanızı versin en kısa sürede ve malesef hastaneler moral bozuyor kendi rahatsızlığınız bir yana hastane kokusu ve gördüğünüz hastalar ve yakınlarıda eklenince moral bozulduğu gibi hasta yanınız biraz daha kötüleşebiliyor çok geçmişler olur inşallah..Sizde Rabbime emanet olun, saygılarımla..

      Sil
  2. Sana da sağlıklı, huzurlu yıllar Gülçin'im. Hiç gocunmadım gelmedin diye bloğuma :) sadece seni merak ettim uzun zamandır sesin çıkmadığından. Ama şimdi yazını okuyunca gülümsedim senden ses aldığım için. Aralarda iyidir sessizlik, el ayak çekmeler diye düşünürüm. Hele yanında birde müzik varsa ohhh miss gibi gelir.
    Çok öpüyorum seni iyi akşamlar canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşah canım benim hep bir hafta sonu oturup ziyaret etmek istediğim dost bloglarımı okumak istiyorum senin gibi ve her defasında hafta sonu mutlaka bir şeyler çıkıyor keyfimle gazetemi okuyup ayaklarımı altıma alıp sizi ziyaret edemedim kısa süreli de ziyaret etmek istemedim öylece kalakaldı kendi sayfamın yazılarını da fırsat buldukça yazıp çıktım yorumlarada böyle gece yarıları cevap verir oldum, sağ ol, çok teşekkür ederim ince düşüncen için..bu aralar evet dinlenme bana iyi geliyor en çokda resim kursunda kendimi iyi hissediyorum, beni anladığın için ne diyeyim bilemedim, güzel arkadaşım sende iyi misin?

      Sil
    2. Sağol arkadaşım bende iyiyim, bu aralar ufak sıkıntılar dışında iyi gidiyor hayat.
      Sen ne zaman istersen beklerim bloğuma canım, başımın üstünde yerin var. Senden bloğunda ses almak bile yetiyor desem inanır mısın? Herkesin ruh hali ve bunu yansıtışı farklı olduğundan, seni anlıyorum.
      İyi akşamlar, keyifli haftasonu canım.

      Sil
    3. gülşahcım bloğunun ismini mi değiştirdin listemde ben neden göremiyorum? geliyorum yanına isminden giriş yapacağım..

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar