yol arkadaşım-8


3........
2........
1........

YAYIN...
hem korku hem üzüntü ve hemde heyecanın etkisiyle Seda ablanın ölüm haberini verirken hıçkırıklara boğulduğumu, burnumu çeke çeke o yayını nasıl yaptığımı hiç bir zaman unutmayacağım..Proğramı bitirip kapıdan çıktığımda tüm teknik personeli karşımda buldum hepsi boynuma sarılıp ağladılar teşekkür ettiler ve başarı dilediler..Bu çok karışık bir duyguydu, oysa yapacağım ilk proğramın hayalini böyle kurmamıştım hayal kırıklığı içerisinde evimin kapısını açtım..


Mutfak ve oturma odasının ışığını açık bırakmamıştım çok iyi biliyorum derken -aah eveet biliyorum kimin geldiğini..Annem adnan ve babam..Gözlerim kızarmış ve şişmiş vaziyet onlara bakarken içimde duyduğum huzursa iyice allak bullak etti zihnimi..Olanı biteni annemin hazırlayıp getirdiği kekler börekler eşliğinde anlatırken içten konuşmayı ve ailemi özlediğimi fark ettim fakat babamın hali nedense bana pek bi buruk geldi, sessizdi düşünceliydi ve adım gibi eminim istanbula gelip yerleşmemden rahatsızdı..Çaylarımızı içerken mahallemizdeki tüm komuşlarımızı arkadaşlarımı teker teker sordum aycan gelememişti ama sürprizini göndermişti -teyze oluyorsun aybala deyince annem aslında hayatın ne kadar ilginç olduğunu düşündüm biran..Bu gün o çok sevdiğim ablamızın ölüm haberiyle sarsılırken, akşamına ailemize dünyaya gelecek yeni bir ferdin haberini öğrenirken; sevineyimmi üzüleyimmi bilemedim..
Ailem...Hep şunu düşünüyorum babam olmasa ne yaparız yada annem olmasa...Çok zor bir cevabı var bunun fakat ortada bir gerçek varki; bir evladın mutlaka annesine ihtiyacı vardır..Elbette babam atamız, evimizin gölgesi evimizin direği..fakat sanırım gerçek direk anne..Rabbim annesiz bırakmasın..Bu yüzden peygamber efendimiz -yetimlerin başını okşayın onları itmeyin, görmezden gelmeyin demiyor mu?
Ertesi gün seda ablamın cenazesine gittik bütün ekiple birlikte, eşi yıkılmıştı, ben bir erkeğin gözyaşlarını değil; resmen içindeki acısını gördüm, hissettim kızları ece ve eda iki büklüm birbirlerine sarılıp ağlarlarken söylenebilecek tüm sözler birer teselliden ibaret olacaktı, boğazıma biriken herşey kalakaldı öylece..Ölüm yaşa bakmadan girer hanelerimize..- o ölümü hak etmemimişti cümleleri duyarken saçmalamaya başlayan insanların aciz konuşmalarını duymak canımı sıkmıştı. Kim hak ediyor o zaman? yaşını başını almış insanlar mı? bir ayağı çukurda diye tabir ettiklerimiz mi, kim, kim? hepimizin başına gelecek son adım değilmidir ölüm.. ölüm sonun başlangıcı değil midir? Ve  dualar eşliğinde ablamızı defnettik sessizce..akşam eve gelip yemeğimi yedikten sonra annem beni bir köşeye çekti; ne olduğunu anlamadım ilk önce fakat sonradan anladımki beni memletimden isteyenleri anlatmakmış niyeti; gülümsedim, şaşırdım ve verilecek bir cevap bulamadım, sustum..Annem -kızım sen nasıl istersen derken iki tercih mi sunmuştu..galiba öyle...boşuna o kadar sıkıntıları çekip okumamıştımki..gelip elin oğlu isteyene kadar 4 koca yıl eziyetmi çekmem gerekiyordu, kendimi hiç okumamış mı saymalıydım, boyun eğip anneme -tamam sizinle birlikte geri dönüyorummu demeliydim ne yapmalıydım bilmiyorum...
Cümlelerin kifayetsiz kaldığı an; iyi geceler dileyip yatağımın içinde düşüncelerimle baş başa kaldım..
kimdim ben? neydim..ne olacaktım...ne yapmalıydım..ne demeliydim aileme onlar benden bir cevap beklerken verecek cevabım yoktu, taaaki..........

Yorumlar

  1. Merhabalar,

    Blog sayfama yaptığınız ziyaret ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Cenab-ı Allah kimsenin hayat arkadaşını elinden almasın. Bu hem çok zor, hem de çok acı bir durum. Çevremde ve en yakınlarım da bu olayı yeterince gördüm ve yaşadım. Malesef cenaze evlerindeki taziyelerde Cenab-ı Allah'ın rahmetine kavuşanlar için öyle saçma ve yakışıksız tesellilerde bulunuyorlar ki, saptamalarınıza aynen katılıyorum. Ölüm elbette arzu edilen bir durum değildir. Ancak, vuku bulduğu zaman kimsenin elinden bir şey gelmez. Onu ne ertelemeye, ne de ötelemeye kimsenin gücü yetmez ki!..

    Ölüm sonsuzluğa açılan bir penceredir. Bir alemden başka bir aleme geçiş kapısıdır. Ölen ruh huzur bulur. Onlar için Cenab-ı Allah'tan sadece rahmet, merhamet ve lütuf isteriz. Yakınlarına da sabr-ı cemil dileriz. Gelenekselleşmiş "Başsağlığı" dileği bile çok yanlış bir dilektir.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  2. canım cok gercekcı hıkaye mı gercek mı anlayamadım.
    bu arada mımledım senı,sevgıler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok canım tamamen doğaçlama, çoook teşekkür ederiiimm hem okuduğun için hemde mimin için ;)

      Sil
  3. o kadar guzel yazmışsın ki gerçek mi hikaye mi ayırd edemedim.Kalemine sağlık...
    bu arada takibimdesin sen de edersen çok mutlu olurum

    hepsisatista.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim pia :) tamamen hayali tabii mutlaka geleceğim bloguna sevgilerimle :)

      Sil
  4. taaki ne:)) elbetteki kabul etmesin.hangi çağda yaşıyoruz öyle görücü usulü evlenecek.önce tanıycak sonra evlenecek:)))çok meraklandım şimdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. etmesin değil mi Fatmacım :) bende öyle istiyorum ama bakalım aybala nasıl karar verecek :) merakına birazdan cevap canım benim..sevgilerimle..
      sen iyisin değilmi bu arada hatır edeyim..

      Sil
  5. Canım,
    nasılsın? Uzun aradan sonra yeniden merhaba. Yazılarını zevkle okuyacağım.
    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bülbülüm canım, güzel dostum seni ne çok özledim, hoş geldin..
      mutlaka bloguna geleceğim, kocaman öpüyorum :)

      Sil
  6. Gülçin'ciğim bildiğin gibi ara vermiştim o arada sen de bir hikayeye başlamıştın ama takip edemedim...başını kaçırdım epey bölüm olmuş:(eminim çok güzeldir...biliyor musun aklıma geldi - yıllar önce blogcudayken ben de böyle arkası yarın yapmıştım ama konuyu hiç sorma:)))şu anda gülüyorum, blog arkadaşlarımla hayali bir macera dizisiydi, her bölüme resim de çizmiştim:)karakterleri o zamanki arkadaşlarımdı, Afrika'ya gitmiştik güya safariye ama kötü adamlar yüzünden orada mahsur kaldık:)çeşitli maceralardan sonra bitmişti:))böyle doğaçlama, o gün aklıma gelen şeylerle yaptığım tamamen eğlenmek amaçlı bir şeydi:)bayağı da eğlenmiştik:)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde ablaaa hoş geldiinn sen ne zaman yazdın hikayeni bak şimdi çok merak ettim silmediysen okuyabilirmiyim çok mutlu olurum eğer linkini verirsen..
      seni çok özledim lütfen geri dön bloğa..
      ve eğer böyle güzel hikayelerin varsa paylaş lütfenn...
      blogdan gitme tamammı, sakın bırakma Müjde abla..

      Sil
    2. Hoşbulduk:))
      ooooo kaç yıl oldu, antarktika blogumdu sanırım, blogu kapatmasaydım keşke bak bakar, gülerdin tüh ya şimdi üzüldüm kapattığıma:( bu tür yani kahramanları blog arkadaşlarım olan başka bir şey yok tabii dediğim gün öyle doğaçlama, eğlenmek amaçlıydı, resimleri silmemiştim ama emin değilim bir bakayım silmediysem en azından resimlerini sana yollarım..ama belki onları da silmişimdir gurbetteyazmak abi vardı, ilknur vardı, şehnaz vardı...
      geri döndüm zaten:)teşekkür ederim ben de özlemişim

      Sil
    3. yaaa yazıları sildinmi :( aşk olsun sana..öyle merak ettimki, eminim çok renkli bir hikayeydi..
      madem resimleri var onlara bakıyım hiç olmazsa nolarıda sen çizdin haa..maşallah Müjde abla, ne güzel bi düşünce olmuş..

      o zaman ağamın patisinden öpüyorum ve son resmini rica ediyorum senden ona bi gün tesbih hediye edeceğim :))

      Sil
    4. Gülçin'ciğim şimdi baktım maalesef resmileri de silmişim, (çizgi romandı bir tür)diyorum ya aradan kaç yıl geçti hatta Bush Amerikan başkanıydı çünkü sonunda Afrika'daki canlı yiyen bitkiyi saksıya koyup Bush'a hediye diye postalamıştım:)))oradan hatırlıyorum.
      Bücürük'ün üç yeni pozunu koydum sayfama..:)
      belki şimdiki blog arkadaşlarımla yani sen ve diğer arkadaşlarımla da böyle komik çizgi roman yaparım:)

      Sil
    5. Olsun madem o da yok
      o zaman yeni bir hikaye istiyoruuumm :)
      çok keyifli olacak yürekten inanıyorum..
      geliyorum birazdan yanınıza :)

      Sil
    6. Yine o zamanki gibi kendi aramızda eğlenmek için ben de isterim ama çizim işi biraz yormuştu beni:(( o yüzden biraz gözüm yemiyor:))bu arada senin hikayene göz attım acıklı bir şey olduğu hemen belli oluyor, ben acıklı şey okumak istemiyorum, gülmek istiyorum, siyah kuğu kızım da acıklı yazmıştı, Hüseyin hocamın hikayesi de acıklı...ne olur biraz romantik komedi istiyorum ben artık yazar arkadaşlarımdan duyurulur herkese:)neden dersen zaten biliyorsun ülke halini yaza yaza geriliyorum, üzülüyorum hikayeler bari acıklı olmasın..

      (yıllar önceki doğaçlama çizi hikayemizin komedi olmasının sebebi de buydu, o aralar blogcuda canım çok sıkılmıştı, yobazlar filan kavgalar etmiştik, aniden böyle bir fikir gelmişti aklıma, ve işe yaramıştı:)

      neyse iyi geceler diyeyim artık:)sevgiler öptük

      Sil
    7. tamam çizme ama yaz be Müjde abla, ya ben çok merak ediyorum lütfen :)
      acıklı başladı ama çokda üzücü değil aslında ileriki aşamalarda güldürecekte aybala'nın hikayesi, elimden geleni yapmıştım romantizm olmazsa olmaz zaten ;)

      iyi geceler ablacım bende sizi öpüyorum (ağamla birlikte) sevgilerimle..

      Sil
    8. Gülçin'ciğim sana iyi geceler diledikten sonra, bambaşka bir şey arıyordum google'da, 'Günaydın Hüzün' isimli hikayenin İngilizcesi veya Türkçesi var mı yok mu diye arıyordum, eğer Türkçesi yoksa öğrencilere faydam olsun diye çevirmeyi düşünüyorum. (üşenmezsem çünkü kısa öykü değil)bir baktım myspace diye bir sitede çıktı o anda aklıma geldi ben o çizimleri (tamamen amatörce karikatürümsü çizimler diyorum ya eğlence olsun diye..:)))) myspace'e koyduğumu hatırladım..baktım orada duruyorlar hepsi:)))sana nasıl göndereceğimi bilmiyorum ama...:)
      tekrar iyi geceler

      Sil
    9. pardon yanlış yazmışım myspace diye aklıma gelen şey skydrive imiş:)
      hotmail hesabımda myspace ararken skydrive diye bir şey gördüm..(yıllardır hot mail hesabıma girmem, etmem, kullanmam unutmuşum)oraya tıklayınca bizim eğlenceli resimler karşıma geldi:)))

      Sil
  7. Şu an bu bölüm itibariyle sanki hatırladım ben bu hikayeyi daha önce yazmıştın sanırım değilmi? biraz daha farklıydı değil mi?

    Gülçinim yada bana öyle geliyor olabilir!
    Hayır Aybala bu kadar mücadele verdin totosunda pislikli tavuklar konuldu önüne ,yollarda kara kışta yazlık ayakkabıyla dondun şimdi geri dönme zamanı değil henüz değil!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet daha önce hatta çok önce yazmıştım üzerinde ufak tefek değişiklikler yaptım bu ilk denemelerden biri bunun biri iki tane daha var ama sadece aybalayı yayınlayım istedim bu yeter..
      kızcağız ailesine çok değer veriyor onları üzmek istemiyor ama çok emek verdi okumak için, çok çekti du bakalım ne yapacak :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar