metal uyuşması


Hiç sokak lambalarını düşündünüz mü?
her akşam sokağımızı aydınlattığı gibi, bizlerede ışığıyla yol gösteren uzun boylu lambaları..sabah işe koşma telaşesinden akşam dönüşü yorgunluk ve düşünce karmaşasından gözümüzün önünde duran ama hiç fark edemediğimiz koca direkleri? eminim kimsenin aklına gelmiyordur, o vazifesini yaparken...
O, vazifesini yaparken belki 20-30, belkide 40-50 yaşındaki lambalar neleri görüyordur dersiniz, neleri görmezki..bizim görmediklerimizi desek..evet..bir metal parçası minik bir bebeğin doğum sonrası eve babasının kucağında girerken görüyor, her sabah önünden bir telaş koşuşturan memuru, dükkanını açan esnafı bisikletiyle oradan oraya sürüklenen çocukları, bakkala giden bir anneyi, balkondan seslenen yeni gelini, tepesinden geçen kuşları, yanına yaklaşmaya çalışan sivrisinekleri :) eveet yaa neleri görmüyorki..


bir insanın ömrü, bir elektrik direği kadar değil diye düşündüm akşam köşe başındaki sokak lambasını gördüğümde..O beni her gün türlü hallerle görüyorken, aklımın ucundan dahi geçmeyen ışıklı uzun lambanın nasıl bir ruhu olabileceğini düşünür müsünüz? nereden aklınıza gelecek, hem ruh dediğin insanda bulunmaz mı? kesinlikle hayır..Metal dediğimiz bu lamba aslında bizim gibi capacanlı bir varlığın ta kendisidir..kanı yok belki, dili de yok konuşsun ama canlı olduğuna emin olabilirsiniz..bir metal paslanmış ve un ufak olmuşsa bilmelisinizki, o bu dünyadaki görevini tamamlamış ve ölmüştür, saçmalık olarak düşünmeyin metal nelerden oluşur diye google efendiye sorduğunuzda size atom zerreciklerinden başlayacaktır :) aklınız mı ermedi söylediklerime..tamam şöyle bir örnek vereyim: gittiniz sıfır km. veya 2. el bir araba aldınız bir hafta sonra sizi yarı yolda bıraktı, kısa süre sonra arızalandı, arkası kesilmedi sıkıntı üstüne sıkıntı olmaya başladı -yahu galeriden sıfır aldım nasıl arıza yapar anlamıyorum diyenlerimizde çıkacaktır, diyelim 2. el bir araba aldınız fakat bir önceki sahibi arabanın dilini bildiğinden size adını teminat verecektir bir sıkıntı yaşamayacağınıza dair ama noterden çıkıp kontağı çevirdiğinizde tık çıkmayacaktır, belki bir kaç hafta sonra -kul yapısı 3 civata olur normal dediğiniz bu arızalar sizin canınızı sıkacak, sonrasında baş edemeyip satmaya kalkacaksınız :) olur mu, olur ve olmuştur..
Metal uyuşması burada başlıyor, bir insan, dostunu sevdiğini nasıl anlar elektrik meselesi diye kurduğumuz cümleyle :) kafa yapınızın uyuşması gönül bağınızın birbirini tamamlaması gibidir metal uyuşması, aldığınız arabanın metaline dokunmanızı öneririm emin olun saçmalamıyorum :) metalin sizi sevmesi, sizinde onu bir insanı sevmeniz gibi olmalıdır. arabanızı severek almış olabilirsiniz ama ya araba sizi sevmişmidir -yahu ne diyorsun sen, ne yani yok birde iki laflayalımmı diyorsunuz :) aynen öyle..
Metallerimiz uyuşmadı cümlesini kurarız zaman zaman..işte o metal sizin aldığınız bir çamaşır makinesi, bir televizyon bir telefon veya araba gibi ihtiyacımızı gideren cisimlerden oluşur, paslanmayan her cisim tahta gibi canlı varlıklardır..siz çiçeklerinizle konuştuğunuz gibi arabanızlada konuşabilirsiniz emin olun o sizi duyuyor olacaktır, sevgi ile kontağı çevirirken bir günaydın deyip dokunduğunuzda vereceği yanıt çoğunlukla -yarı yolda bırakmayacağım'dır. sokak lambası da metal değilmi? evet metal..hemde uzun süre yaşayan bir canlı..bizim görmediklerimizi gören aydınlatan, yol gösteren bu canlı yıllardır önünden geçen komşunuzun ölümünede şahit olacaktır, tıpkı doğum gibi..bir su damlası gibi canlıdır, beyin ve düşünce gücünü sevgiye dönüştürüp o sevgiyi ellerinizde birleştirip dokunursanız ve konuşursanız çok fazla arızalanan aracınız eskisi gibi sizi üzmeyecektir :) nereden mi biliyorum, deneyim...bence sizde deneyin..mutlaka farkı göreceksiniz, sevgiler..

Yorumlar

  1. :) ilginç birbakış açısı olmuş ben bazen uzun uzun izlerim gecelerisokak lambalarını ve etrafında uçuşup duran küçük kelebekleri böcekleri :)) tabi izlerken daha çok kendimle ilgili şeyler düşünürüm hiç sokak lambasının o kelebeklerden yada sineklerden rahatsız olacağı aklıma gelmemişti :)) canım aslında sevgi bir çok şeyi değiştiriyor bunu her şeye genellemek mümkün aslında çok doğru söylüyorsun :)

    kocaman öpüyorum canım Rabbe emanetsin sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilginç değilmi uykucum :) yurtta kalırken benimde odamın karşısında elektrik direği vardı senin gibi ışığın altından süzülen karları izlerken çoğunlukla ağlardım :) pek bi çocukmuşum neye ağlarsam sanki..
      tabii sevgi bir metalin niyetini bile değiştirebiliyor istersen bir kaç kere dene bak göreceksin :) aklımı kaçırmadım ciddi diyorum, birde çaydanlıktaki sıcak suyu bardağa dökerken atar kendini bazen, su sağa sola sıçrar ya; bak o zamanda bakışlarını sevgiyle doldurup-sakin ol dersen suyun atması duracak emin ol :) saçma geliyor değil mi :))) denede gör canımcım..teşekkür ederim bende seni kocaman öpüyorum, sevgilerimle ;)

      Sil
  2. O zaman önceki gün aldığım yeni çamaşır makinam beni çok sevecektir, onu ben yokken eve getirip kumuşlar eve geldiğimde hemen yanına gidip öptüm:)) saatlerce sarıldım diyebilirm hiç abartısız yanına minder koyup orurdum ona sırtımı dayadım evine hoşgeldin dedim):) seninle çok çeyler yaşayacağız benim batırdığım herşeyi keşke temizleyebilsen, keşke hayatımıda sana atabilsem dedim:) iyiki geldin deyip deyip sarıldım :))
    aa kuğum delirdin mi deme uzun zamandır makinam yoktu ve ona çok ihtiyacım vardı bilmesini istedim:)) kocaman öptüm canım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayy canııım kuğuum güle güle kullan inşallah bu konuyu anlatmam ne iyi olmuş sen en doğrusunu yapmışsın ne güzel konuşmuşsun bak seni hiç üzmeyecek, derler ya evee giren yeni bir eşya bazı şeylerin değişmesinede neden olurmuş, kısmet getirirmiş derler senin ç.makinanda dilerim sana bol bereket ve kısmetler getirsin inşallah, heleki ç.makinası en gerekli eşyalardan biri, ömür boyu çalışsında seni yarı yolda hiiiç bırakmasın, bende seni öpüyorum kocaman kocaman ;)

      Sil
  3. ılgınc bı bakıs acısı olmus:) o lamba neler gormustur neler:))
    bu arada mımledım senı:)

    YanıtlaSil
  4. kimbilir bizim görmediklerimizi bile görüyorlardır biricit :) düşünsene ne ilginç bir durum...
    birazdan mimine geliyorum ;)

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel yazmışsın Gülçin, Geçen yıl yurtta kalıyordum, son kattaydı odam ve nerdeyse sokak lambasıyla aynı hizadaydık, gece perdeyi açar, ışığı izlerdim, özeliklede kar ve yağmur yağarken izlemek, hatta ağlamak, o gecelerde dua etmek ,yine gittim o günlere:)

    YanıtlaSil
  6. biliyor musun bende yurtta kalırken yatağım pencerenin dibindeydi tam karşımda elektirik lambası vardı tıpkı senin gibi karların süzülerek inişlerini izler kimi zamanda ağlardım :) demek ortak şeyleri yaşamışız seninle :)
    bak sende beni taaa nerelere götürdün, elektrik direkleri sayesinde anılarımızı paylaşmak ne güzel oldu, okuyan yüreğine sağlık hobicim çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar