düşsel avuntu..


günlük...

bir hikayenin peşindeyim yine, aklımdakilerle birleştirebilirsem, sanırım güzel bir şey çıkacak gibi ama kendimi veremiyorum konsantrasyon eksikliğiyle birlikte b12 kaybı var, şimdilik beklemeye aldım bazende diyorumki bir günde kendi hikayemi yazsam ortaya ne çıkar diye düşünüyorum, benim gibi bir melezin hayat hikayesi çok karışık.. ya gülmekten gözden yaş akar yada, yaşlar aka aka hüzne boğarım :) fakat bir gün hayalimde bir kitap var, olur mu olmaz mı bilmiyorum yazmayı çok isterim, ama ne zaman yaş 70 olunca :) o zamanda iş bitmişmi olacak  diyorsun günlük : ))) ehh  bir tutam akıl birazda ömür kalırsa inşaallah diyelim..



günlük...

hep bir köyüm olmasını istedim ama köysüz bir kül kedisiyim, tarladan sabahın güneşiyle sıcacık domates toplama özlemi var içimde..küçük kıtır kıtır salatalıklar ve taze biberler koparıp hiç yıkamadan yemeyi, bir bardak çay içmeyi, ağaç dibine kurulan sedirde oturup güneşe bakmayı, kitap okumayı ve perişan uyku uyumayı öyle çok isterdimki...ama 12 yıl önce çok sevdiğim bir arkadaşımın köyüne gitmiştim banyo olmadığı için 1 hafta kafamı kaşımış, tuvaletler dışarıda olduğu için karşıma fare çıkacak diye aklım çıkmıştı, bahçe kenarlarına duvar diplerine afedersiniz işte def-i hacet.. tel peyniri nasıl yaptıklarını öğrenmiş, üstelik tezek bile yapmıştım sakın tiksinmeyin, o koku mideyi hafiften sallasada ilkkez elime hayvan b*ku alıpta kalıba döküp duvar üstüne dizmek çok ilginç gelmişti..üstelik evlerde musluk olmadığı için köy çeşmesinde dişlerimizi fırçalamak ve elimizi yüzümüzü yıkamak için ineklerin su içmesini beklemek çok komikti köyün delikanlılarınında bizim dişlerimizi fırçalamamız tuhaflarına gitmiş olsa gerek çeşmenin etrafına dizilip bize bakıp bakıp gülmüşlerdi, orada hayvana ve insana anormal medenice bir eşitlik sunulduğundan ineklerin arkasında beklemiştik bu işler orda sırayla olurmuş :) hayvanın önüne geçip -bi dakka sütaş kardeş benim acelem var diyemiyorsunuz..yer yatağında yatmak çok keyifliydi, derenin kenarında ayaklarını sarkıtıp serinlemeksa ayrı bir keyif..ardından oraları görüpte şehre döndüğünde şehirleşmenin ne aptalca bir düşünce olduğunu anlıyorum..akıma entel köy efe köye karşı filmi geldi :)

günlük...

Zaman su gibi akııp gidiyor, bir bakıyorum sabah olmuş, bir bakıyorum akşam..o arada geçen zaman içinde bu güne kadar kendim için bir şey yapamadığım için üzgünüm, bir çok şeyi yarım bırakıp yol alıyorum hayata..hep bir koşuşturma hep bir acele hep bir telaş..durup içsel dünyama dönemiyorum..sadece şu an şimdi yazarken ayırdığım vakit hariç..hayattan bir anlam çıkarmam gerekirse çok şey söyleyebilirim ama bu derin bir mevzuu olur kısaca hayat iki iplikten ibaret biri benim elimde öbürü ilahi adaletin..olurda elimdeki ip bir yerden koparsa koptuğu yere düğüm atıp devam ediyorum o düğümlerinde kaderim yada bir dönemeç olduğunu düşünüyorum..akşam dönüş yolunda kamyon arkası yazılar okuyorum gülümsüyorum.. saman gibi tatsız tuzsuz bir durum...düşsel avuntular işte...

uyumam lazım...
birde uykudan önce bir adile teyze...
günlük...
masal dinlemeyi özledim..
iyi geceler...

Yorumlar

  1. Her insanın bir öyküsü var anlatacağı ve bazen de kendisine saklamak istediği... Kimimizde hüzün, kimimizde alasıya mutluluk... Önemli olan her öykünün kahramanlarının bizler olduğu. Ve bizler olumlu ya da olumsuz her ne yaşarsak yaşayalım kendimize birey olarak neler kattığımız ne dersler aldığımızdır.

    Bu arada "hep bir köyüm olmasını isterdim" ve ardından paylaştığın arkadaşının köyünü öyle güzel anlatmışsın ki kendi memleketim geldi aklıma. Bizim memleketimiz köy değil ancak ona bağlı köyleri olan bir ilçe olmasına karşılık bundan yaklaşık bir 10 sene öncesine kadar tezeklerin yapılmaya devam edildiği, çamaşır yıkanılan ve adına çaylık denilen mahalle çamaşırlığının üzerinde kurutulan tarhanalar, bir evin dibine kurulmuş ve evinde suyu olmayanın bulaşığını yıkayıp suyunu doldurduğu pınar çeşmeleri olan bir yerdi. Hayalin çok güzel ama köylerimizde artık teknolojiye ayak uydurduğundan dolayı o güzelliklerini kaybetmeye başladılar birer birer. Benim de en büyük hayalim küçük ama şirin bir yerde dört tarafı çitle çevrilmiş bir evimin olması, bahçemin bir tarafında domates salatalık....yetiştirirken diğer tarafında tavuğumun horozumun olduğu bir kümes... Kısacası bunlar şimdilik hayal gibi görünse bile günün birinde belli mi olur kendi köyümüzü kurarız kimbilir. İnşallah diyelim. Ne demişler insanlar hayal ettiği müddetçe yaşar..Hayalden zarar gelmez ne de olsa. Çünkü pek çok insan bu hayallerini yaşama gerçekleştirmeyi başarmışlardır biz niye yapamayalım ki öyle değil mi !!! Sevgiyle kal...Mutlu günler dileğiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklısın mehpare arkadaşım, hepimizin bu dünyada mutlaka bir öyküsü var,bir kısmını kendimize sakladığımız dediğin gibi, bir kısmınıda paylaştığımız..aldığımız dersler birer tecrübe eğer tabi anlayabilirsek...
      Ve köye gelince ne kadar şanslısınki bir köyün var, misafir olarak kaldığım o bir haftayı unutmam mümkün değil her anı keyif doluydu :) ve dilerim hayalindeki gibi huzur dolu şirin bir evin olur, tabi dostlar olmadan tadı olmuyor nerede olursak olalım..entel köy efe köye karşı filmide işte tamda dediğin gibi şehirlen sıkılmış kültürlü insanların biraraya gelerek köy kurma hayalleriyle başlamıştı herşey :) inanmak başarmanın yarısı olduğu için çok da güzel başarmışlardı kimbilir inşaallah :) olur mu..olur :) bende sevgilerimi gönderiyorum, iyi geceler :)

      Sil
  2. Merhabalar,

    Bu günlüğünüzü çok beğendim. Bir okudum, bir daha okudum, tam on kez okuyacağım. Çünkü anlamak istediğin bir şeyi en az on kez okursan, anlatılmak isteneni daha iyi anlarsın ve hiçbir ayrıntıyı kaçırmazsın.

    Her ne kadar ayrı ayrı şeylerden bahsediyor olsalar da ben bu bloğunuzun birinci parağrafını giriş, ikinci parağrafını gelişme ve son parağrafınızı da sonuç bölümü olarak adlandırdım.

    İşte köy hayatını yaşamışınız. Her ne kadar yer yatağından bahsetmiş olsanız da bir de dışarıda yer yatağında yıldızların altında uykuya dalacaktınız ki, bak işte o zaman köyde olmanın keyfine. Tabi köy hayatından daha çok güzel örnekler verilerek köyde yaşamanın iyi yönleri çoğaltılabilir. Dikkat ettiyseniz, insan dışkısının kokusuna asla tahammül edilmiyor ama ineklerin dışkısının kokusuna nasıl alışıyor insan değil mi? Çok eskiden ahırlarda o hayvanlarla birlikte yatılırmış, o zamanlar odun nerde, kömür nerde, yakacak nerde...

    Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Selam ve dualarımla en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi geceler Recep bey hoşgeldiniz, ne güzel şeyler dile getirmişsiniz yorumunuzu keyifle okudum, hiç aklıma gelmemişti insan dışkısına tahammül edememek ne doğru..evet tezek kokusunu nerede duyarsam duyayım bana hep köy havasını hatırlatıyor açıkcası belki gülebilirsiniz ama ben mutlu bile oluyorum o kokuyu alınca tuhaf..doğru giriş gelişme sonuç gibi olmuş :) günlük kelimeleriyle ayırmışım farkında bile değilim..
      maalesef Recep bey köyüm olmadığı için eski zamanlarda nasıl yaşarlarmış, neler olurmuş inanın hiç bir bilgim yok çok isterdim yaşamayı, görmeyi ama bilemediğimden böyle bir özlem içindeyim..sizinde köyünüz var Mehpare arkadaşım gibi çok şanslısınız ne mutlu sizlere, insanın gidebileceği 2.bir yolu olması gerçekten mutluluk verici..
      değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum, sağlıcakla kalın, saygılarımla..

      Sil
  3. gulcincim yine harika bir yazi olmus ellerine saglik. kitabin ciksin cok isterim hemende alirim :) anlatimin muhtesem, akip gidiyorr...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim Kuyamecim :) kitap :)) biraz erken galiba ömür varsa inşallah diyeyim, sağol güzel arkadaşım, sevgilerimle..

      Sil
  4. Bana diyene bak asıl kitabı sen yazmalısın masalcı peri:)
    ben imzaya da gelirim birde imzalı fotoğraf isterim :))9

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) kuğucum benim senin gibi profesyonelliğim yokki, daha önümde kat etmem gereken çook kader hikayeleri var sanırım 70 olursam inşallah :))
      ben seni bekliyorum bir an önce imza gününe geleceğim, pastanla beraber :))

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar